DİYARBAKIR HDP il binası önünde, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret eden 7 öğretmenden Eskişehirli Ayla Salmancı, ziyarete bireysel anlamda gittiklerini belirterek, "29 yıldır sendikal mücadele içindeyim. Nerede örgüt adına ya da tüzel kişilik adına eylem yapıldığını bilirim. Ne bir bayrak ne bir flama, ne bir şapka hiçbir şey yok elimizde. Atatürk portremizle gittik. Dolayısıyla bireysel anlamda gittik" dedi.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu içinde örgütlü Eğitim-İş Sendikası'nın İstanbul, İzmir, Gaziantep, Eskişehir ve Zonguldak şubelerine üye 7 öğretmen, 'Hepimizin Sendikası Grubu' çatısı altında birleşip, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocukları için Diyarbakır HDP il binası önünde eylem yapan aileleri, geçen yıl Eylül ayında ziyaret etti. Ziyaretin ardından 7 öğretmen hakkında Eğitim-İş Sendikası Merkez Disiplin Kurulu tarafından soruşturma başlatıldı. 'Konfederasyonun adını izinsiz kullandıkları' gerekçesiyle 7 öğretmen, sendikadan ihraç edildi. Verilen karara tepki gösteren öğretmenler, haklarını hukuki yollarla arayacaklarını dile getirdi.
'NE FLAMA NE ŞAPKA, SADECE ATATÜRK PORTRESİYLE GİTTİK'
Eskişehir Şube Örgütlenme Sekreteri iken sendikadan ihraç edilen Eskişehir Tepebaşı Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitim Öğretmeni Ayla Salmanlı, Genel Merkezin olumlu ya da olumsuz hiçbir kararı olmaksızın ziyarete gittiklerini söyledi. Sendikanın bu konuda bir karar almadığını ifade eden Salmanlı, "'Konfederasyonun adını kullandınız' denildi. 29 yıldır sendikal mücadele içindeyim. Nerede örgüt adına ya da tüzel kişilik adına eylem yapıldığını bilirim. Ne bir bayrak ne bir flama, ne bir şapka hiçbir şey yok elimizde. Atatürk portremizle gittik. Dolayısıyla bireysel anlamda gittik. Genel merkezinde olumlu ya da olumsuz hiçbir kararı olmaksızın gittik. Karar almışlar da biz o karara uymamış değiliz. Özü şu; Türkiye'de baktığımız zaman sendikalara, odalara ve diğer demokratik kitle örgütlerine bir şekilde dizayn etme çabalarını görüyoruz. Eğitim-İş'in üyeleri vatanseverdir, anti emperyalisttir. Amerika'nın Türkiye'de kurmaya çalıştığı oyuna gelmez. Eğitim-İş'in içinde biz kale gibi duruyoruz. Bunda kesinlikle başarılı olamayacaklar. Çünkü bu arkadaşlar şunu bilmiyor, Türkiye'de Mustafa Kemal'in öğretmenlerini, Mustafa Kemal'in idealini silemeyecekler. Bu tükenmez. Ayla Salman'ı, Bülent Turan'ı, Erkan Aksoy'u, Sermin Erdem'i, Adnan Yarar'ı, Zafer İncebacak'ı ihraç edersiniz ama geride kalan 50 bin üyeyi ihraç etme şansınız yok. Dolayısıyla Eğitim-İş'in tabanı, Mustafa Kemal'in yiğit öğretmenleri bunları tasfiye edecek. Bu başarıya ulaşamayacaklar" diye konuştu.
'YARATILAN SUNİ GÜNDEMLE BU OYUNUN PARÇASI OLMAYACAĞIZ'
Sendikadan ihraçlara yönelik yargı sürecinin devam ettiğini belirten Eskişehirli Ayla Salmancı, ziyaret ettikleri annelerinde bu duruma çok üzüldüğünü söyledi. Kararlılıklarını göstermek için anneleri yeniden ziyaret edeceklerini kaydeden Salmancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mahkeme sürecimizi açtık. Analarımız çok üzüntülüler, onlarla görüştüm. İhraç edilmemize üzülüyorlar. Onların üzülmemeleri gerektiğini, bizim dimdik ayakta olduğumuzu, bunun bir mücadele olduğunu ve bu mücadeleden asla geri adım atmadan devam edeceğimizi, kararlılığımızı onların tekrar yanına giderek önümüzdeki günlerde bunu göstereceğiz. Türkiye'de Kemalist kanat, antiemperyalist kanat, Türkiye'den yana Amerikan Emperyalizmine karşı, Amerika'nın piyonlarına karşı Türkiye'den yana tavır alanlar kazanacak. Biz eğitimciler, Cumhuriyetin öğretmenleri Türkiye'den yanayız, Türkiye'den yana tavır alırız. Emperyalizmin karşısındayız. Emperyalizmin 'kara gücüm' dediği PKK'yı lanetliyoruz. Burada da bu duruşta kim varsa onlarla beraber yan yana durmaktan asla imtina etmeyeceğiz. Yanımızda kim var, kim yok ona bakmayacağız. Yanımızda kim varsa onlarla kenetlenip ortak yanımızın emperyalizme karşı mücadele olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle hareket edeceğiz. Dolayısıyla yaratılan suni gündemlerin bir oyunu bir parçası olmayacağız. Sonuçta oraya teröristleri ziyarete gitmedik, PKK'ya destek olmadık. Türkiye'nin bölünmesine hizmet eden bir faaliyet değil. Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne hizmet eden bir faaliyet içerisinde bulunduk."

FOTOĞRAFLI