SAĞLIK

Cinsel İlişki Kalp Krizini Tetikler mi?

Cinsel İlişki Kalp Krizini Tetikler mi? Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ebru Özenç konu hakkında bilgiler verdi. İşte, kalp krizi sonrası cinsel ilişkinin dikkat edilmesi gereken püf noktaları.

 Kalp hastaları sıklıkla, kalp problemlerini tetikler korkusuyla yaşamlarındaki cinsel ilişki sıklığını azaltmaktadırlar. Kalp krizi geçirdikten sonra hastaneden taburcu olurken hastaların en az bilgi aldığı konulardan biridir cinsellik. Doktora ilaç tedavileri danışılır, nasıl beslenmek gerektiği danışılır ancak ne zaman seksüel aktivitelere başlanabileceği sorusundan kaçınılır.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ebru Özenç konu hakkında bilgiler verdi. Dr. Ebru Özenç, " Hastalık telaşıyla bu sorunun akla gelmemesi veya bu konuların konuşulmasından utanılması gibi sebepler altta yatabilir. Erkeklerin yarısından azı, kadınların 1/3’ünden azı, doktoruna bu konuları danışmamaktadır. Zamanlama konusunda güncel 2 çeşit öneri bulunmaktadır; kalp krizi sonrası ek bir problem gelişmediyse ve kişi kendini fiziksel olarak iyi hissediyorsa hazır hissettiği en erken zaman veya taburculuğun ardından 1 hafta kadar bekledikten sonra cinsel ilişki yaşanabilir" dedi.  "Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, kalp krizi sonrası tehlikeli komplikasyonlar yaşandıysa bu öneriler değişir ve doktorunuz belli bir süre kısıtlama getirebilir" vurgusu yapan Dr. Ebru Özenç,"Her 5 kalp krizinin 1’i 18 ile 55 yaşları arasında yaşanmaktadır. Kalp krizi yaşayan hastaların en büyük korkularından biri kalbe zarar verebileceğini düşündüğü aktivitelerden uzak durmak olmaktadır."  uyurasında bulundu.

Dr. Ebru Özenç konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Sporun azalması, gündelik fiziksel aktivitelerinin kısıtlanması, cinsel faaliyetlerin sayısının düşürülmesi sıklıkla gözlenmektedir. Aktiviteler kısıtlandıkça bu sefer de psikolojik olarak kişi kendini daha depresif, kaygılı ve bunalımda hissetmeye başlamaktadır, yaşam enerjisi düşmektedir. Eskiden bir kalp krizi vakası sonrası hastalara haftalarca yatak istirahati önerilmekteydi. Ancak sonradan anlaşıldı ki bu kadar hareketsizlik bir çok ölümcül yan etkileri de beraberinde getirmektedir. Bacak damarlarında pıhtılaşmalar, akciğere pıhtı atması, kalp fonksiyonlarında iyileşmelerin azalması, çabuk yorulma ve depresyon sıklıkla görülmekteydi. Son yıllarda ise kalp krizi sonrası rehabilitasyonun en önemli kısmı ‘’olabildiğince erken sürede fiziksel olarak aktif olmak’’ tır. Hatta yakın zamanda yayınlanan bir bilimsel çalışmada kalp krizi sonrası cinsel aktivitelere erken başlayan ve düzenli devam ettiren hastalarda uzun dönemde sağ kalım için pozitif etkiler olduğu gösterildi.  

Cinsel ilişki kalp krizini tetikler mi? 

        Cinsel ilişkinin sanıldığı kadar kalp krizi riskini arttırıcı etkisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalarda kalp krizi vakalarının yüzde 1’inden azı cinsel aktivite esnasındadır. Bir kişi iki kat merdiven rahat çıkıyorsa cinsel aktiviteyi de rahat gerçekleştirebilir.  Bir diğer mesele de erkeklerin kullandığı halk arasında ‘’mavi hap’’ olarak da bilinen ereksiyon ilaçlarının kalp krizi yapıcı etkisi olup olmadığı yönünde kafa karışıklığı yaşanmasıdır. Artık şunu biliyoruz ki stabil kalp hastalarında bu ilaçların güvenle kullanılmasında sakınca bulunmamaktadır. Önemli olan nokta kalp hastalarının hangi kalp ilaçlarını kullandığıdır.  

Kalp hastaları ‘’mavi hapları’’ kullanabilir mi? 

         Kalp krizi sonrası cinsel aktiviteyle ilgili bir diğer merak edilen konu da kullanılan kalp ilaçlarıyla erkeklerde sertleşme için kullanılan ilaçların nasıl etkileşeceğidir. Kalp krizi geçirdikten hemen sonra bir süreliğine cinsel performans problemleri yaşanabilmektedir ve bunun geçici bir dönem olabileceği unutulmamalıdır. Ereksiyon ilaçları kalp hastalarının çoğunda oldukça güvenle kullanılabilmektedir. Dikkat edilmesi gereken durum ise nitrat içerikli kalp ilaçları alınıyorsa ereksiyon ilaçları kullanmanız sakıncalı olmaktadır, doktorunuzla mutlaka görüşmeniz gereklidir. Ayrıca aktivite esnasında göğüs ağrınız oluyorsa da bu ilaçları almanız yanlış olur; çünkü ereksiyon ilaçları kan basıncını düşürerek kalbe giden kan akımını azalttığı için tehlikeli tablolar oluşabilir.  "