Çocuğu doğru anlayabilmenin yolları



Aile çocuğun duygu ve düşünce dilini anlayabilmek için gayret göstermeli. Eğer bu başarılabilirse her şey çok kolay çözümlenecek, ailede çok büyük sorunlar olmayacaktır. Çocuğumuzda bize tamamen yanlış gelen bazı istekler, dayatmalar olabilir. Anne baba hemen karşı çıkışla kesip attırırsa, inatlaşma, yalan söyleme, anne babadan her şeyi gizleme gibi davranışlar gelişir. Mesela, ebeveyn çocuğa ”o arkadaşınla görüşmeyeceksin, ben ondan hiç hoşlanmıyorum” der ve çocuğa açıklama şansı vermeyerek engelleme, duygularına önem vermeme, çocuğun arkadaşında ona özel gelen bazı yanlarını hiçe sayma gibi umursamaz ve baskıcı tavır sergilerse çocuk arkadaşını kaybetmemek için yalan söyleyecek ve bunun gibi birçok yanlışlar…

Çocuklarımızda olmasını istediğimiz davranışları artırmanın muhakkak kabul edilen bazı basamakları vardır. Anne baba çocuklarında beğendikleri olumlu davranışların artmasını sağlamak için, ilk adım olarak beğenilerini çocuklarına yansıtmalıdırlar. Çocuğumuzu sevdiği bir şeyle ödüllendirebilir ya da sarılıp övgü sözleri söyleyebiliriz… Zira anne - babanın övgüsü, çocuk için övgüye değer davranışından hareketle etkili bir davranış eğitimi olacaktır.
Olumlu davranışları artırmanın bir diğer yolu da, çocuğunuzun sevdiği bir işi yaparak onu ödüllendirmenizdir. Mesela sinemaya gitmek istiyorsa beraber gidilebilir.

Ödüllendirme en etkili eğitimdir!Görmemeyi de öğrenmeliyiz.Çocukların her şeyini görüp eleştirmek, anne babayı da mutsuz kılar. Sürekli eleştiren, kızan, bağıran anne baba kendini kötü hisseder. Hoşgörülü anne baba daha mutludur. Çocuk ne yaparsa yapsın bağırmayalım. Bağırıp çağırmak acziyete düştüğümüzü gösterir. Otoriteyi kaybettiğimiz anlamına gelir.

Çocuklarımıza hoşumuza giden şeylerin ne olduğunu söylemeyi deneyelim. Olumsuz davranışları her seferinde tutarlı biçimde görmezden gelelim. Olumsuz davranışlarıyla ilgi çektiklerinde çocuklar sıklıkla bu durumdan hoşnut olup bunu devam ettirirler. Bunu engellemek için bağırmak, çağırmak, küsmek yerine görmezden gelelim. Eğer onun televizyon izlemesini istemiyorsak bu isteği duymazdan gelelim, pes etmeyelim.

Yetiştiğimiz dönemdeki deneyimlerimizden bize kalanlar çocuklarımıza uymuyor. Çocuğumu anlamakta zorluk çekiyorum diyen anne babaların sayısı oldukça fazla. Yani çocuk dünyası, yetişkin dünyasıyla bağdaşmıyor.
Çocuk küçük bir erkek veya küçük bir kadın değil. Onlar bambaşka, kendine özgü varlıklardır. Bizim çocukluğumuzdan arta kalanlar bu günün çocuklarına hitap etmiyor. Bunun için çocuğun bizden farklı yönlerini,onu bizden aykırı kılan etkenleri bilmek gerek.Çocukluk sürekli gelişen ve değişen bir süreçtir.Saygı ve muhabbetlerimle AALAHA Emanet Olunuz.