Pendik'te kadın öldürüen şüpheli ormanda ölü olarak bulundu.
Olay, dün saat 12.30 sıralarında Pendik Esenler Mahallesi'nde meydana geldi. Polisi arayan bir kişi, 'arkadaşım kendimi öldüreceğim dedi, evinin önündeyiz kapıyı açmıyor' diyerek yardım istedi. Gelen ihbar üzerine olay yerine polis ve ambulans sevk edildi. İhbarı yapan A.M.'nin arkadaşı Hacı Ahmet Altındağ(41)'a ulaşamadığı ve kendisine bir arkadaşıyla 'hakkını helal etsin, kendimi öldüreceğim' diye haber gönderdiği tespit edildi.
 
ŞİMDİ DE KENDİSİNİ ÖLDÜRECEĞİNİ SÖYLEMİŞ
Arkadaşının hayatından endişe eden A.M.'nin talebi üzerine savcılıktan alınan izinle evin açık olan mutfak penceresinden içeriye polis girdi. İçeriye giren polis ekibi, evin içerisindeki kapı kolu kırık olan kapalı bir odaya girdiklerinde ise yerde yatar vaziyetteki Pınar Ayrıkan(38)'ın cansız bedeniyle karşılaştı. İçeriye giren sağlık ekipleri Pınar Ayrıkan'ın iple boğularak öldürüldüğü belirledi. Konu hakkında çalışma başlatan polis ekipleri, Hacı Ahmet Altındağ'ın arkadaşı olduğu öğrenilen G.K.'ya ulaştı. G.K., Hacı Ahmet Altındağ'ın kendisini arayarak, Pınar'ı öldürdüğünü şimdi de kendisini öldüreceğini söylediği öğrenildi. Pınar Ayrıkan ile Hacı Ahmet Altındağ'ın sevgili olduğu iddia edildi.
 
ZANLININ CANSIZ BEDENİNİ İZ TAKİP KÖPEKLERİ BULDU
Pınar Ayrıkan'ı (38), iple boğarak öldüren cinayet zanlısı Hacı Ahmet Altındağ'ın Pendik'te bulunan Aydos Ormanına kaçtığını belirleyen polis, zanlıyı yakalamak için çalışma başlattı. Zanlının çamaşırları koklatılan iz takip köpekleri ormanı didik aradı. Polis helikopteri ise aramalara havadan destek verdi. 24 saatin sonunda iz takip köpekleri cinayet zanlısını ormanda kendini asmış vaziyette buldu. Olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, Hacı Ahmet Altındağ'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Polis bölgede güvenlik önlemleri aldı. Savcının incelemesi ve yapılan olay yeri inceleme çalışmalarının ardından zanlının cenazesi Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi.
Mahalle sakini Sedat Yılmaz, ?Duyduğumuz kadarıyla Pendik'te bir cinayet işleniyor. O cinayeti işleyen şahıs ormana kaçıyor. Ormanda kendini asıyor burada. Polis arama yaparken burada bir gün sonra buluyorlar cesedi, polis köpekleri tarafından. Bildiğimiz bu kadar. dedi.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Olay yeri inceleme polislerinin çalışması
-Olay yerindeki sağlık ekipleri
-Ormanda inceleme yapan polis köpeği
-Mahalle sakini ile röp.
-Muhabir anons (Gamze Şimşek)
-Pınar Ayrıkan'ın fotoğrafı
-Hacı Ahmet Altındağ'ın fotoğrafı
-Cenazenin taşınması
-Cenazenin araca konulması
-Genel ve detay

12.03.2020 - 19.17 Haber Kodu : 200312277

=====================================

2- MALTEPE'DE PAZARCILAR ARASINDA YER KAVGASI

Haber-Kamera Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK-Murat KORKMAZ/İSTANBUL, Maltepe'de pazarcılar arasında çıkan yer kavgası sonucunda 7 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı.
Olay, dün saat 18.30 sıralarında Maltepe Girne Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Pazarda, amca çocukları oldukları öğrenilen iki pazarcı arasında tezgah yeri tartışması yaşandı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga, diğer pazarcıların araya girmesiyle sonlandı. Daha sonra bu pazarcıların yakınlarının pazara gelmesiyle kavga tekrar alevlendi. Bir taraf karşılarındaki pazarcıları bıçaklarken diğer taraf ise silah çekti ve pazara gelen vatandaşların içinde ateş etmeye başladı. Bıçaklı grup, otomobillerine binip kaçtı. Kavga ettikleri silahlı pazarcılar ise kendi araçlarına binerek kaçan pazarcıların önünü kesip silahla ateş ettikten sonra olay yerinden kaçtı. Olayda 2'si silahla olmak üzere toplam 7 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı. Olayın ardından pazar alanına gelen polis ekipleri, tezgahların etrafında güvenlik önlemi aldı. Silahla saldırıya uğrayan otomobil ise, yapılan incelemelerin ardından çekici yardımıyla kaldırıldı. Haberi alan yaralıların yakınları Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne akın etti. Polis ekipleri, hastanenin önünde yoğun güvenlik önlemleri alırken bölgeye çevik kuvvet ekipleri sevk edildi. Olayla ilgisi bulunan bir grup şüpheli, polis tarafından gözaltına alındı. Bir pazarcı yaşanan olayla ilgili, "Amca çocukları, orada tartıştılar. Esnaflar araya girdi, yatıştılar. Yarım saat sonra diğer amcasının çocuğu geldi. Ondan sonra bir baktım tak tak tak 2-3 tane ses. Bir tane yaralı vardı. Çok kalabalıktı" dedi. 
Bir başka pazarcı ise, "Millet kaçtı, Allah korusun birisine kör kurşun gelir bir şey olur diye ondan korktuk" diye konuştu. 
 
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Olayın yaşandığı Pazar 
-Pazarda güvenlik önlemi alan polis ekipleri
-Pazarcılar ile röp.
-Pazarcıların tezgahlarından görüntüler
-Ateş edilen otomobil
-Olay yerindeki polis ekipleri
-Otomobilin olay yerinden kaldırılması
-Kartal devlet hastanesinin önünden görüntüler
-Olay yerindeki görgü tanığı ile röp.
-Olay yeri inceleme polislerinin çalışması
-Genel ve detay

12.03.2020 - 21.08 Haber Kodu : 200312295

====================================

3 - KAĞITHANE'DE OTOMOBİLDEKİ KADINA BAKTIĞI İDDİASIYLA KURŞUNLANDI

Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN/ İSTANBUL,Kağıthane'de, kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi, otomobilde yanında oturan kız arkadaşına baktığı iddiasıyla yolda yürüyen Serdar Köse'yi kurşun yağmuruna tuttu. Bacağından yaralanan Köse, ambulansla hastaneye kaldırılırken 'annem duymasın' diye bağırdı. 
Olay, Gürsel Mahallesi 28 Nisan Caddesi Sefa Sokak'ta dün 17.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Serdar Köse, sokak üzerinde yürürken, yanına bir otomobil yanaştı. Araçtan inen sürücü, yanındaki kadına baktığı iddiasıyla Köse'yi kurşun yağmuruna tuttu. Kimliği henüz belirlenemeyen saldırgan 8 el ateş ettikten sonra otomobiline binerek kaçtı.
Açılan ateş sonucu sağ bacağından yaralanan Serdar Köse, ambulansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Köse, ambulansa bindirilirken, çevredekilere 'annem duymasın' diye bağırdı. 
Olayın ardından polis çevrede güvenlik önlemi aldı. Sokaktaki iş yerlerinin güvenlik kameralarını inceleyen polis, otomobilinin plakası belirlenen saldırganın yakalanması için çalışmalara başladı. 
Mahalle sakinlerinden Bülent Şen, saldırıya uğrayan Serdar Köse'nin kimseyle bir sorunu olmadığını ifade ederek 'Bir bayan, bir erkek, çocuğa 'niye bakıyorsun' diyor. Bir şarjörü boşaltıyor. 'Arabadaki kıza niye bakıyorsun' diyor. 8 el ateş etmiş. Sağ ayağından vurulmuş. Bedavaya vurdular adama diye konuştu. 

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Yaralının yerde yatması
-Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi
-Yaralının ambulansa alınması
-Yaralının 'Annem Duymasın' sözleri
-Ambulansın gidişi
-Polis ekiplerinden detay görüntü
-Yerdeki kovanlardan detay görüntü
-Kalabalıktan detay görüntü
-Bülent Şen ile röportaj 

12.03.2020 - 18.38 Haber Kodu : 200312270

===================================

4- FATİH'TE KALDIRIMA GÖMÜLEN TARİHİ ÇEŞME İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI

Haber-Kamera Semih ÇALIŞKAN - Güven USTA - İSTANBUL, Fatih Saraçhane'de Damat İbrahim Paşa Camii'nin ön cephesinde bulunan ve bugün yapılan kaldırım çalışması sonrasında bir kısmı yer altında kalan tarihi çeşme için Fatih Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, kaldırım taşları söküm çalışması başlattı. 
1720'de Sultan III. Ahmed'in Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılan 300 yıllık Damat İbrahim Paşa Camii'nin ön cephesinde bulunan tarihi çeşmenin bulunduğu yere gelen ekipler, iş makineleri yardımıyla sabah yerleştirilen kaldırım taşlarını söktü. Yapılan çalışmayla birlikte tarihi çeşmenin yer altında kalan kısmı yeniden gün yüzüne çıkartıldı. Yapılan bu çalışmayla birlikte çeşmenin daha önceden yer altında kalan bölümündeki izler ise dikkat çekti. Çalışmalara ara veren ekipler, kaldırım taşlarını belirlenen seviyeye yarın sabah yeniden yerleştirecek.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Ekiplerin çalışması
-Tarihi çeşmenin görüntüleri
-Muhabir anonsu (Semih Çalışkan)
-Detay görüntüler

 12.03.2020 - 19.43 Haber Kodu : 200312279

====================================

5- KORONAVİRÜSLE İLGİLİ YENİ BİR HASTALIK: KORONAFOBİ
 
Haber-Kamera: Müge YARIMBATMAN - Feridun AÇIKGÖZ   / İSTANBUL, () 
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkıp yayılan korovirüse Türkiye'de de rastlanmasının ardından toplumda panik oluştu. İnsanlar toplu taşıma araçlarına maskeli binmeye, gıda ve hijyen ürünü stoku yapmaya başladı. Sosyal medyadan da birçok asılsız bilgi yayılmaya başladı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan koronavirüs korkusuyla ilgili, "Şu anda koronavirüsle ilgili yeni bir hastalık çıktı diyebiliriz. Adına koronafobi denebilir. Bunun muhakkak psikolojik ve sosyal sonuçları olacaktır" dedi. 
Vatandaşlardan bazıları da koronavirüsten korktukları için sosyal yaşantılarının kısıtlandığını ve sosyal medyadaki asılsız paylaşımların onları paranoyaklaştırdığını söylerken, bazıları da bu paylaşımları dikkate almadığını söyledi.
 
"KORONAVİRÜSLE İLGİLİ YENİ HASTALIK ÇIKTI: KORONAFOBİ
Koronavirüs sonrası toplumda gittikçe yayılan 'koronafobi', kişilerin günlük yaşamını ve sosyal hayatını olumsuz etkilemeye başladı. Koronavirüs korkusu ile ilgili Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Şu anda koronavirüsle ilgili yeni bir hastalık çıktı diyebiliriz. Adına koronafobi denebilir. Bunun muhakkak psikolojik ve sosyal sonuçları olacaktır. Aynı zamanda da psikiyatride bir mizofobi diye bir hastalık var. Bu mikrop korkusudur. Mikrop korkusu hastalığı normalde toplumda belirli bir oranda bulunuyordu. Şimdi bunun oranının da artacağını öngörüyoruz. Fobiler insanı sosyal olarak çok kısıtlayan rahatsızlıklar. Normal şartlarda böyle tehdit eden durumlarda sağlıklı kişilerde 'stres var, panik yok' diyoruz. Bu kişiler, stresi kontrol edilemeyen bir stres haline getiriyorlar ve panik haline geliyor. Koronavirüs de kontrol edilemeyen bir stres halinde olursa kişide kaçınma davranışları ortaya çıkıyor. Kaçınma davranışları da kişiyi sosyal olarak bireysel davranışlarda kısıtlıyor. Bu hastalık koronavirüs gibi öldürücü olmuyor ama kişide ciddi bir yeti yitimi yapıyor. Kişi ailesiyle ilgili ilişkilerde, sosyal temaslarda, basit bir toplantıda, evden çıkmada sorun yaşayabiliyor. Hatta bu tarz fobisi olan kişiler mesela banyoya bile gidemiyor, evde eline çorap geçirip dolaşıyor" ifadelerini kullandı.
 
"KONTROL EDEBİLECEĞİMİZ STRESTEN KAÇMAMAK LAZIM"
Tarhan koronavirüsün küreselleşen travma örneği olabileceğini söyleyerek, "Normal şartlarda asgari hijyen kuralları vardır. Böyle durumlarda bu birkaç kademe daha yükseltilebilir. Daha önce rahatlıkla mesela asansöre, kapı koluna dokunan bir kişi böyle kriz durumlarında kapı kollarına dokunmamaya daha özen gösterebilir. Kriz durumlarında toplu taşıma araçlarından kaçınabilir. Böyle kontrol edilebilir stres insanı korur. Kontrol edilemeyen stres, kişide kontrol duygusunu kaybettiriyor. Böyle durumlarda kişi korku, panik, heyecan, tehdit duygusunu yaşıyor. Bir müddet sonra bunu takıntı haline getirir. Daha önce böyle olaylar olduğu zaman lokal kalıyordu. Şimdi medya ve iletişimin etkisiyle bu tarz olaylar, travmayı bile küreselleştiriyor. Koronavirüs de bunun ciddi bir örneği. Onun için biz böyle durumlarda çocuklarla, ergenlerle veya böyle durumlarda dürtü kontrol bozukluğu geliştiren kişilerle stres altında soğukkanlı kalma becerisi çalışıyoruz. Ne olursa olsun burada fobi değil, korku değil; kontrol edebileceğimiz stresten kaçmamak lazım. Kontrol edebildiğimiz durumların üzerine gidelim ama kontrol edilemeyecek durumlar çevremizde yaşanırsa sadece fiziksel destek değil, bazı kişilerde psikolojik destek de gerekebilir" dedi.
Tarhan konuşmasını, "İnsanlar duyduğu yaklaşıma muhakkak sorgulayarak yaklaşsın. Fotomontaj oluyor, ilgi çekmek istiyorlar, fenomen olmak istiyorlar. Gelen bir şeyi doğrulamadan başkasına göndermemek gerekiyor. Bunun başkalarına zarar verme ihtimali var. Biz de şu anda ciddi bir merak ve ilgi var. Evde, işte laf dönüp dolaşıp koronavirüse geliyor. Travmada yeniden yaşantılama, tekrar tekrar konuyu açma vardır, rüyada görmek vardır. Bu derece tepkiler ortaya çıkar. Bunlara sebep oluyorsa kişinin tepkisi patolojik demektir" diye sürdürdü.
 
"DAHA TEHLİKELİ BİR VİRÜS VAR: KORKU VE PANİK
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barış Erdoğan ise koronavirüsün yarattığı panik ile ilgili, "Biz risk toplumundan panik toplumu haline geldik. Koronavirüs hızla bulaşan bir grip hastalığına neden oluyor. Ancak toplumda ondan daha tehlikeli, daha hızlı bulaşan bir virüs daha var. Bu da korku ve panik. Aslında sigara ve alkolden her gün daha fazla insan ölmekte ancak koronavirüsün nedenini, aşısını, tedavi yöntemlerini bilmediğimizden toplumda bir panik oluşuyor. Durumu abartma eğilimine giriyor ve sağduyuyu kaybediyorlar. Bu da insanları akıl dışı davranışlara doğru götürüyor. Bakın son günlerde marketler adeta talan ediliyor. Korku ve panik piyasa için de gayet iyi bir ürün. Sosyal medyada bir panik havası estiriliyor. Panik havası toplumsal korkuyu besliyor. Toplumsal korku da hiç olmayacak yeni tehlike ve tehditleri karşımıza çıkarmakta. Gereksiz yere alınan tehditler aslında uzun vadede daha kötü sonuçlar doğurabilmekte. Örneğin 2001'de Amerika Birleşik Devletleri İkiz Kuleler saldırısı sonrası uçağa binmekten korkan insanlardan karayolu tercih edenlerden bin tanesi trafik kazasında öldü. Aşırı tedbir, korku, panik daha kötü sonuçlara neden olmakta. O yüzden aklıselim davranmakta her zaman fayda var" dedi.
Erdağon ilerleyen süreçle ilgili ise, "Tarih boyunca salgın hastalıkların ilerlemesine baktığımızda uzun vadede hep insanlığın iyiliği, selameti için daha iyi sonuçlar verdiğini görüyoruz. Örneğin çiçek hastalığı aşı biliminin gelişmesine neden olmuş, kolera altyapı hizmetlerinin gelişmesine neden olmuş, AIDS toplumsal ve cinsel davranışların düzenlenmesi ve denetlenmesi konusunda olanak sağlamış. Bu virüs de tüm dünya milletlerinin aslında aynı gemide olduğunu, uzun vadede de sorunlarımıza beraber çözüm bulmamız gerektiğini bize gösteriyor" şeklinde konuştu.
 
"KORKU KORONAVİRÜSTEN DAHA KORKUNÇ"
Koronavirüsle ilgili sosyal medyada yapılan paylaşımların kendisini korkuttuğunu belirten Haldun Ayyıldız, "Hepimizi paranoyak yaptı, herhalde maksat da bu. Korku, koronavirüsten daha korkunç bir şey. Her yerde sosyal medyadayız, bunu engel olmanın imkanı yok ve hangi zihniyetle bunu yaptıklarını çok merak ediyorum" dedi.
Koronavirüsün ve sosyal medya paylaşımlarının sosyal hayatını etkilediğini söyleyen Resul Yıldız da, "Olup olmadık şekilde şurada koronavirüs varmış, burada koronavirüs varmış diye herkes olur olmadık şeyler söylüyor. Bu şekilde de insanlar çok etkileniyor. Gitmek istediğimiz yerler için diyorlar ki, orada var ama aslında yok. Teşhis konmamış. Mesela biri grip oluyor ya da ufak bir rahatsızlığı var. Hemen 'Acaba koronavirüs mü' dedikleri için insanlar gitmek istedikleri yerlere gidemiyor. Sosyal aktivitelere de gidemiyoruz" dedi.
Melih Miraçavcı ise, "İlla ki korku yaşıyoruz, sosyal medyanın da burada gücü ön plana çıkıyor. Herkes görüşünü belirtiyor. İlla ki yaşamımızı etkiliyor. Daha dikkatli olmaya çalışıyoruz, olmamız da gerekiyor. İstanbul'da yaşamak da biraz daha riskli. Kalabalık yer ve ulaşım çok fazla kullanılıyor. İlla ki bir yerlerde kısıtlanıyorsunuz, sosyal yaşamınız kısıtlanıyor. O anlamda sıkıntılar yaşıyoruz" dedi.
Öte yandan, koronavirüsün ve sosyal medyada paylaşılanların kendisini etkilemediğini söyleyen Hicran Gürler ise, "Sonuçta başka zamanlarda başka hastalıklar, başka sıkıntılar çıktı. O yüzden insan kendini koruduktan sonra korkmaya veya korkutmaya gerek yok. Genelde zaten herkesin aldığı önlemler vardır, bunlar her zaman yapılması gereken şeyler. Biraz daha abartıldığını düşünüyorum. Yanlış bilgiler olduğu zaman da insanları da yanlış bir tarafa çekmiş oluyorlar. Sorunlar bu yüzden oluyor. Herkes sürekli sosyal medyaya bağımlı yaşadığı için kim ne derse, ona doğru akıyorlar. Aslında biraz daha dikkat etmek gerekiyor. Normal yaşantıya bıraktığınız zaman her şey yoluna çıkıyor diye düşünüyorum" dedi.
 
Görüntü Dökümü
--------------
-Nevzat Tarhan ile röportaj
-Barış Erdoğan ile röportaj
-Haldun Ayyıldız ile röp
-Resul Yıldız ile röp
-Melih Miraçavcı ile röp
-Hicran Gürler ile röp
-Maskeli insanlar (arşiv)
-Genel ve detay görüntüler

12.03.2020 - 17.08 Haber Kodu : 200312233

===========================

6- İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ'NDE KORONAVİRÜSÜ TEDBİRİ

Haber-Kamera Halil YILMAZ  İSTANBUL, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı koronavirüs tehdidi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında bina genelinde dezenfekte işlemlerini artırdı. Başsavcılığın talebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) gelen görevliler, koranavirüse karşı duruşma salonları da dahil olmak üzere adliye içini dezenfekte etti.

Türkiye'de ilk vakası tespit edilen koronavirüse yönelik alınan önlemler kapsamında Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nda da dezenfekte çalışmaları başladı. Günde yaklaşık 30 bin kişinin giriş-çıkış yaptığı belirtilen adliyenin tüm blokları ilaçlı suyla dezenfekte edildi. Temizlik görevlileri özel ekipmanlar giyerek duruşma salonları, adliye koridorları, hakim ve savcı odaları da dahil olmak üzere adliyeyi olası virüslere karşı tedbir alarak temizledi. Ayrıca adliyelere vatandaşın ve personelin kullanması için el dezenfektanları yerleştirildi.

UYGULAMA PERİYODLARINI SIKIŞTIRDIK
Konuyla ilgili konuşan Başsavcı Vekili Uğur Seçgin, "Bizim adliyemiz günlük yaklaşık 30 bin civarında vatandaşımızın, avukat meslektaşımızın geldiği bir binadadır. Bu binadaki insan yoğunluğuna bağlı olarak biz tedbir amaçlı bina girişlerinde asansör hollerinde el dezenfektanı yerleştirdik. Vatandaşlarımızın güvenli bir şekilde hizmet alması için çalışmalar yaptık. Aynı zamanda binanın genel dezenfektasyonu ile ilgili çalışma yapacak arkadaşlarımız var. Bu da haftalık periyodlarla sürdürmeyi düşünüyoruz. Bu konuda genel temizlik standartlarımızın yanı sıra temizlikle ilgili uygulama periyodunu sıklaştırdık"dedi.

ALINAN TEDBİR BİZİ ÇOK SEVİNDİRDİ
Vatandaşlar ve personeller adliyeye yerleştirilen el dezenfektanlarını kullanmak için sıraya girdi. Dezenfektanı kullanan avukat Gökmen Dumlu ise, "Tedirginliğimiz vardı. Kolonya arayışına girdik, bulduk. Onun dışında fazla bir şey yapamadık. Bu alınan tedbirler bizi sevindirdi. Çünkü binlerce meslektaşımız adliyeye giriyor. Adliyemiz için, vatandaş için, savcı ve hakimler için çok iyi bir ortam oluşturuldu"diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Adliye koridorlarının temizlenmesi
Adliyeye takılan el dezenfektanları
El dezenfektanlarını kullanmak için sıraya giren personeller
Başsavcı vekili Uğur Seçgin'in hazırlanması 
Hakim ve savcı odalarının temizlenmesi
Kalem odasının temizlenmesi 
Röpler
Genel ve detay görüntü

12.03.2020 - 18.42 Haber Kodu : 200312271

====================================

7- İBB MECLİSİ MART AYI TOPLANTILARI SONA ERDİ

Mehmet DEMİRKAYA /İSTANBUL,İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) Mart ayı meclis toplantılarının ikincisi yapıldı. Saraçhane'deki yerleşkede yapılan toplantıya Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlık yaptı. Meclis toplantısında Yenikapı'da sergilenen araçlar, Kanalİstanbul projesi ve Melen Barajı araştırma komisyonlarının hazırladığı raporlar okundu. Okunan raporlar oy çokluğuyla kabul edildi. CHP ve İYİ parti grupları raporlara muhalefet şerhi koydu. 

ADALAR'DAKİ ATLAR SAHİPLENDİRİLECEK
İBB meclisinde yapılan oylamada Adalar'da satın alınan atları sahiplendirme kararını onayladı. İBB Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü'nün Meclis'e yazdığı yazıda, atların, tarım ve hayvancılığın desteklenmesi hizmetlerinde kullanılmak üzere yetiştiricilere, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yetiştirici birlikleri, kooperatifler, meslek odaları, dernek gibi tüzel kişiliklere, şahıslara bedelsiz sahiplendirilmesi istendi. Hukuk ile Tarım Orman Hayvancılık ve Su Ürünleri Komisyonu müşterek raporunda teklife olumlu görüş bildirdi. Karar Meclis'te oy birliği ile kabul edildi.

MEHMET ERGEN'E ONAY ÇIKMADI
İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Meclisi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği'ne getirdiği Mehmet Ergen'e onay vermedi. Ak Parti İBB Meclis Grubu, Mehmet Ergen'ın Telif hakkını ihlal ettiği iddiasıyla atamayı hukuka aykırı bulurken, CHP grubu, genel sanat yönetmeni için kişiye özel bir uygulama yapılmasının usule aykırı olduğunu savundu.

İMAMOĞLU'NUN VETOSUNA ISRAR KARARI
İBB Meclisinin önceki oturumlarında Başakşehir, Sancaktepe, Bahçelievler, Çekmeköy ve Beyoğlu'nda bulunan bazı arsa ve taşınmazların ilçe belediyelerine devri veveya tahsisine karar verilmişti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, söz konusu kararları yeniden görüşülmek üzere meclise gönderdi. İBB Meclisi'nin AK Partili üyeleri söz konusu kararları yeniden meclise getirdi. Mecliste yapılan oylamayla söz konusu taşınmazlarda meclis ısrar etti. Söz konusu kararlar oy çokluğuyla kabul edildi.

BORÇLANMAYA ONAY
İBB Mali Hizmetler Daire Başkanlığı Finansman Müdürlüğü'nün gönderdiği iç ve dış borçlanma talepleri de oy birliğiyle kabul edildi. İBB, Eminönü-Alibeyköy tramvay hattı için 99 milyon Euro ve Dudullu-Bostancı metro hattı için ise 189 milyon Euro borçlanma yetkisi aldı.
 
İBB'DEN AVCILAR VE FATİH'İN İMAR PLAN NOTU DEĞİŞİKLİĞİNE ONAY
İBB meclisi Avcılar ve Fatih'teki İmar Plan Notu Değişikliğini kabul etti. Avcılar ve Fatih'de on binlerce vatandaşı ilgilendiren ve ömrünü tamamlamış riski binaların, olası depreme karşı güçlendirilmesini sağlayacak olan imar plan değişikliği notu oy birliğiyle kabul edildi. Sarıyer'in imar planları ise Nisan ayı meclis toplantısında görüşülmek üzere komisyona geri gönderildi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Meclisten görüntü
-Konuşmalar
-Detaylar

12.03.2020 - 23.17 Haber Kodu : 200312303

====================================

8- VALİLİKTEN GİRİŞ YASAĞI OLAN YOLCU İÇİN GÖRÜNTÜLÜ AÇIKLAMA 

Haber: İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,İstanbul Valiliği, Türkiye'ye giriş yasağı olan Tunuslu yolcunun hava limanında tutulmasına ilişkin görüntülü açıklama yaptı. 

Açıklamada, "12 Mart 2020 Perşembe günü saat 12.45'te Belgrad'tan İstanbul Havalimanına gelen Tunus uyruklu Ramzi Lebdi adlı şahıs hakkında, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce alınan "genel güvenlik nedeniyle giriş yasağı" kararı uyarınca ülkemize girişi yapılmamıştır. Yapılan kontrollerde Kabul Edilemez Yolcu (INAD ) olduğu tespit edilen yabancı uyruklu şahıs, İl Göç İdaresi Müdürlüğü Havalimanı Çalışma Grup Başkanlığı görevlilerine teslim edilerek, gelmiş olduğu ülkeye geri gönderme işlemleri yapılmak üzere Kabul Edilemeyen Yolcu Bekleme Salonunda beklemeye alınmıştır. " denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Şahsın bekleme salonundaki diğer yolcuları rahatsız etmesi nedeniyle işlemleri sonuçlanıncaya kadar tek başına kalabileceği bir odaya alınmıştır. Güvenlik kamerasından şahsın başını kapıya vurmak suretiyle kendi kendine zarar verdiği görülmüş ve derhal acil sağlık ekibi çağrılmış, ancak yapılacak tedaviyi de ret ederek, cep telefonuyla çektiği görüntüleri sosyal medyadan paylaştığı anlaşılmıştır. Olayın bütün süreçleri güvenlik kamera kayıtlarında bulunmakla birlikte, görevli personel tarafından şahsın yaralanmasına neden olacak herhangi bir fiziki müdahalede bulunulmamıştır. Konuyla ilgili idari işlemler devam etmektedir" 

Görüntü Dökümü
-Valilik tarafından paylaşılan Tunuslu yolcunun görüntüsü


========================


9- MEHMET AKİF ERSOY KONFERANSI DÜZENLENDİ

Anıl UÇAN/İSTANBUL, Gülhane Parkı'nda İstiklal Marşı'nın Kabulü'nün 99'uncu yıldönümü nedeniyle İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy ve Milli Mücadele adlı konferans düzenlendi.
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Gülhane Parkı'nın içerisinde bulunan Alay Köşkü Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi'nde İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü sebebiyle İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy ve Milli Mücadele isimli bir konferans düzenlendi. Konferansta Prof. Dr. Musa Duman, Prof. Dr. Şaban Sağlık, Doç. Dr. Mustafa Göleç ve Doç. Dr. Ahmet Koçak katılımcılara Mehmet Akif Ersoy'un hayatını anlattı. Konferansta Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ile birlikte çok sayıda katılımcı yer aldı. Yaklaşık bir buçuk saat süren konferans sonunda tüm katılımcılar İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını ayakta dinlediler.

"ALLAH BİZLERE TEKRAR İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN"
Konferans öncesinde konuşan Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Buraya gelirken şöyle bir düşündüm. Cenabı Allah insanları diğer mahlukatlardan farklı yarattı. Aklıyla, düşüncesiyle her insan ayrı bir alem. Her insan kendi düşüncesini yaşamak ve yaşatmak ister. Dünya'da acaba diğer milletler kendi kültürünü ve düşüncesini yaşatmak üzere canını veriyor mu Burada başka bir duygu var. Burada başka bir ruh var. Şimdi yıllarca hocalarımız öğretmenlerimiz bu duyguyu anlattılar. Ama şahsen ben 15 Temmuz akşamı yaşanan menfur olay zamanında şu cümleleri kendi kendime mırıldandım. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Gerçekten anlamı büyüktü. O akşam nefret ile andığımız bir akşam. Ama var ise bir tarafa bize bunu yeniden hatırlattı. İşte milletimiz ile ne kadar gurur duysak, ne kadar iftihar etsek azdır. Cenabı Allah bu vatana bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın dileklerimle hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum." dedi.

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise, "Öncelikle sayın bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Yoğun mesaisi arasında bu programa geldi ve başından sonuna kadar bizimle beraber oldu. Çok teşekkür ediyorum. Değerli konuşmacılarımıza ve misafirlerimize teşekkür ediyorum. Allah, İstiklal Marşı'nı sadece kelimeler ile telaffuz eden değil, ruhuyla, ilmiyle ve gelecek tasavvufuyla idrak etmeyi, yaşamayı, birlik ve beraber olmayı nasip eylesin"dedi. 
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Konuşmacılardan detaylar
-Katılımcılardan detaylar
-Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan açıklamaları
-İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz açıklamaları
-Ayakta İstiklal Marşı'nın 10 kıtasının okunması
-Genel Detaylar

12.03.2020 - 20.03 Haber Kodu : 200312284