Öykü Altuntaş / İstanbul, 3 Haziran () - Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Rusya ile uçak krizi ve Almanya Parlamentosu’nda dün onaylanan “Ermeni Soykırımı” yasa tasarısının ardından, Türkiye’ye “yeni ihracat pazarları oluşturmaya eğilmesi” çağrısı yaptı.

Doğan Haber Ajansı’nın () sorularını yanıtlayan Özgür Demirtaş, Türkiye’nin “yumurtalarını aynı sepete koymaması gerektiğini” söyledi ve Almanya, İngiltere ve Hollanda ihracat pazarı olarak bir kenara alındığında, Türkiye’nin “boşluğa düştüğünü” vurguladı.

Parlamento oylamasının ardından Ankara’dan sert yanıtlar alan Almanya, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olarak biliniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’nin Almanya’ya ihracatının yıllık toplam verileri 2015’te 15 milyar dolara ulaşırken, Türkiye'ye en çok ziyaretçi yollayan ülke olarak da Almanya öne çıkıyor.

Ancak Almanya Federal Meclisi’nin, 1915 olaylarını "soykırım" olarak niteleyen tasarıyı kabul etmesinin ardından, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere yönelik endişeler gündeme geldi.

Türkiye’nin ihracat dağılımında “ağırlık” sorunu

Sabancı Üniversitesi Finansal Mükemmeliyet Merkezi’nin (Center of Excellence in Finance - CEF) İstanbul’da gerçekleşen ilk yıllık konferansında ’ya konuşan Özgür Demirtaş, “Bir ülkenin dış ilişkileri ne kadar iyi olursa, ihracat rakamları da o kadar iyi olur. Böylece oynaklığı da o kadar düşürebiliriz” diye vurguladı.

“Türkiye’nin burada yapması gereken birkaç tane ev ödevi var” diye açıklayan Özgür Demirtaş, Türkiye’nin ihracat pazarlarını çeşitlendirmesi gerektiğini ifade etti.

Demirtaş, “Türkiye’nin ilk dört-beş ihracat pazarına baktığımızda, İngiltere, Almanya ve Hollanda’yı görüyoruz. Irak bir zamanlar çok yukarılardaydı, ama son olaylarla beraber bir düşüş gösterdi. Aynı zamanda, İran’da da bir potansiyel olabileceğini görüyoruz” dedi.

Dağılımın “iyi” bir görüntü verdiğini söyleyen Demirtaş’a göre, “bazı ülkelerin bu dağılımda büyük ağırlığının olması” riskleri artırıyor.

“İngiltere, Almanya ve Hollanda’yı kenara aldığınız zaman, büyük bir boşlukla karşı karşıya kalıyorsunuz” diye konuşan Özgür Demirtaş, Almanya’nın Türkiye açısından yüksek bir ticaret hacmine sahip olduğunu yineledi.

“Engellenebilir tansiyon yüksekliklerini engellemek, yapılabilecek ilk şey”

Demirtaş ayrcıa, “Engellenebilir tansiyon yüksekliklerini engellemek, yapılabilecek ilk şey. Diyelim ki engelleyemediniz, o zaman da arkanıza yaslanıp, başka sepetleriniz de olduğunu bilebilmek önemli. Türkiye’nin buna eğilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye vurguladı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’nin Rusya’ya yıllık ihracatı 7 milyar dolarken, bu yıl ihracatın 2 milyar dolara düşebileceği belirtiliyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, yıllık 35 milyar dolar dolayında olan turizm gelirlerinin, bu yıl Rusya krizinin etkisiyle 20 milyar doların da altına düşmesi bekleniyor.

Sabancı Üniversitesi’nden Demirtaş da, “Rusya olayı Türkiye’yi elbette ki özellikle turizm sektörünü kötü bir şekilde etkiledi” dedi ve Türkiye’nin 24 Kasım 2015’te sınır ihlali sebebiyle Rus uçağını düşürmesinin ardından, Rusya’nın koyduğu yaş meyve ve sebze ihracatını da kapsayan ambargolara değindi.

“Turizmde sonraki dönemler için, şu anda önlem alınmalı”

Turizm açısından zorlu bir dönem olduğunu belirten Demirtaş, “Umut ediyorum oradaki bankalarla yaptıkları kredi anlaşmaları ile esneklik sağlanabilir” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Turizm açısından kısıtlı bir dönem var, sezonun ardından karanlık bir periyoda tekrar giriliyor ve sektör, yeni dönemde kendini yeniden ayarlamaya çalışıyor. Bundan sonraki dönemler açısından, şu anda önlemler almak gerekiyor.”

Finanstaki potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüştürülmesinde bir aracı

Finansal Mükemmeliyet Merkezi’nin (CEF) konferansında ’ya konuşan merkezin kurucu başkanı Özgür Demirtaş ayrıca, CEF’in finans alanındaki potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüştürülmesinde bir aracı görevi görmek istediğini belirtti ve ekledi:

“Toplumu Akademisyenler, pratisyenler, reel sektör ve finans sektörü temsilcileri, öğrenciler, politika belirleyiciler olarak ayırabiliriz. Bu gruplara baktığınız zaman herkesin kendi köşesine çekildiğini göreceksiniz. Biz bu ilişkilerin daha sağlam olması, bu grupların bir araya gelmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Demirtaş’a göre, CEF bu amaçları gerçekleştirmek için dünya çapında bilinen temsilcilerin de olduğu, üst düzey konferanslara yöneldi.

Sabancı Üniversitesi’nin bu finans merkezi, aynı zamanda lisans bölümlerinde finansın dahil edilmemesi ve kampüslerin şehir merkezlerine uzaklığını dikkate alarak, Levent’te bulunan Sabancı Center’da sertifika programları ve seminerler düzenleyecek.

Demirtaş, kurumlara özel “proje değerleme, şirket değerleme ve risk yönetimi gibi alanlarda, dünya çapında önde gelen isimleri“ eğitimler için Türkiye’ye getireceklerini açıkladı. Demirtaş, “Biz her şeyi bilmiyoruz, sadece bildiğimizi en iyi şekilde anlatmak istiyoruz. Onu en iyi bileni buraya getirmeye hazırız” diye de vurguladı.

CEF sertifika programlarında, New York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aswath Damodaran ve Georgetown Üniversitesi’nden Prof. Dr. Turan Bali gibi isimler eğitim verecek.