ERZURUM, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Gökhan Özdemir, felç geçiren hastalara beyin anjiyosu yaparak tıkanan damarın açılması için 'Zaman kaybetmeyin' uyarısı yaptı.
Beyin damar tıkanıklıklarında yeni bir tedavi yöntemi geliştirildiğini vurgulayan Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gökhan Özdemir, bu tedavi yöntemiyle özellikle büyük damar tıkanıklığı olan hastalarda anjiyo ile ameliyatsız beyin damarlarının açıldığını bildirdi. Kalp krizlerinden sonra en önemli ölüm nedeni olan beyin krizlerinin, önde gelen engellilik nedeni olduğuna dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Gökhan Özdemir, müdahalede geç kalınınca beyin hasarının giderek arttığını belirtti. Hastaların kısa sürede acil servise gelmelerinin önemine dikkat çekti.
Bu tür hastalıklarda zaman kaybının beyin kaybıyla birlikte ölüm ve engelliliği artırdığını sözlerine ekleyen Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Gökhan Özdemir şöyle konuştu:
"Beyin damar tıkanıklıklarında yeni bir tedavi yöntemi geliştirildi. Bu yeni tedavi yöntemiyle özellikle büyük damar tıkanıklığı olan hastalarda anjiyo ile ameliyatsız beyin damarları açılması mümkün kılındı. Yaklaşık 7 aydır hastanemizde ve kliniğimizde bu müdehaleleri yapmaktayız. Kasıktan girerek beyin içerisindeki damarlara ulaşıp ordaki mevcut tıkanıklığa müdahale edip pıhtıyı oradan dışarı çıkarıyoruz. Beyin damar hastalıkları, kalp krizlerinden sonra dünyada ve ülkemizde de en sık ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Yetişkinlik döneminde de en önemli engelilik nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Engelli hastanın bakımı hem hasta yakınları, hem de hastanın kendi açısından zor bir süreç. Önemli olan hastaların özellikle 8 saat içerisinde bize ulaştırılması. Zaman kaybı için beyin kaybı diyoruz. Ne kadar zaman kaybı olursa beyinde de o kadar hücre kaybı oluyor. Ne kadar erken müdehale eder, damarı açarsak beyinde kurtarabileceğimiz hücre sayısı da o kadar fazla olur. Bu da özellikle hastaların ölüm oranlarında ve engellilik oranlarında da azalmaya sebep olmaktadır. Bu tedavi yöntemiyle 100'de 70'in üzerinde beyin damarları açılmaktadır. Eski uygulanan tedavi yöntemide kurtulma oranı 100'de 10- 20 arasında idi. Bu başarı beyin damar hastalıkları açısından bir devrim olarak karşımıza çıkmaktadır."

FOTOĞRAFLI