Öncelikle bayramın bitmesiyle birlikte yaşanan terör olaylarını şiddetle kınıyorum.Adıyaman’da şehit edilen askerimize kurşun sıkan el ile Suruç’ta bombanın pimini çeken el arasında herhangi bir fark yoktur. Bu böyle bilinmeli,böyle eleştirilmelidir.

Suruç’ta yaşanan terör olayını protesto etmek için Taksim’de gösteri yapanların, başka bir terör elebaşısı Öcalan’ın posterini açmaları hiç ama hiç samimi değildir.Bu nedenle terörün her türlüsünü şiddetle lanetlemezsek inandırıcılığımızı yitiririz.

Adıyaman’da İlk Vekil, İlk Şehit

Suruç’taki olaylara geçmeden önce Adıyaman’da yaşanan terör olayı ve bir askerimizin şehit edilmesi fazlaca dikkatimi çekti. Bu zamana kadar adı terörle anılmayan Adıyaman’da, HDP’nin 7 Haziran seçimlerinde bir milletvekili çıkarmasından sonra PKK’nın boy göstermesi sizce de ilginç değil midir?

Her yeni milletvekili çıkarılan yerleri PKK yeni hareket alanları olarak mı görmektedir?Bu olay HDP’nin mecliste temsil edeceği kesim ile terör arasındaki mesafeyi nasıl tutacağı hakkında derin soru işaretleri bırakmaktadır.

Seçim Süreci

Seçim Sürecinde , HDP’nin seçime parti olarak girme kararı...Bir çok farklı odakların HDP’nin barajı geçmesi ve Ak Parti’nin tek başına iktidar olma şansının elinden alınması için yaptıkları kampanyalar... HDP’nin sempatik gösterilme ve PKK’nın gözardı edilmeye çalışılması başlı başına irdelenmesi gereken derin konulardır.
Bu nedenle, bu konuya derinlemesine girmeden sadece aklımızın bir ucunda olsun diye hatırlatmakla yetinmek istiyorum.

Suruç

Suruç’ta yaşanan olay tam anlamıyla bir vahşettir. Bu vahşetin öncesinde ve sonrasında gelişen olaylar Türkiye üzerinde ince hesapların yapıldığının açık bir göstergesidir.Bu olayı terör örgütü IŞİD/DEAŞ/DAEŞ artık adı her ne halt ise, tarafından yapılmış olsa bile, hatta bu örgüt bu olayı üstlense bile kafamı kurcalayan şeyleri yazmaktan kendimi alamıyorum.Suruç olayını daha iyi anlamak için birazdan belirteceğim gelişmeleri iyi anlamak gerekir diye düşünüyorum...

Koalisyon Süreci

Yapılan 1.tur koalisyon görüşmeleri sonucunda ,eğer bir koalisyon yapılacaksa tek koalisyon seçeneği AK Parti-CHP koalisyonu olarak ortaya çıkmıştır.
Ya erken seçim ya da Ak Parti-CHP koalisyonu...Koalisyon görüşmeleri sırasında doğal olarak partilerin birbirlerinden talepleri olacaktır.Yapılacak mutabakatlar sonucunda ortak bir yaklaşım ortaya konulacaktır.

Bu görüşmeler sırasında Ak Parti’nin en büyük talebinin Çözüm Sürecine yönelik olacağını düşünüyorum. Çünkü Ak Parti bu süreci olumlu sonuçlandırmak için siyasi hayatına mal olsa bile devam edeceğini bir çok kez dile getirmiştir. Ak Parti çözüm süreciyle birlikte PKK’yı bitirmek istemektedir. Çözüm Süreci için atılacak adımlara, MHP zaten en başından beri karşı olduğundan, HDP ile yapılacak bir koalisyonu da tabana kabul ettirmek imkansız olacağından, en uygun seçenek CHP olacaktır.

CHP ile yapılacak bir mutabakat sonucu çıkarılacak yasalar ve yasa değişiklikleri sayesinde Çözüm Sürecinin önünü tıkayan bir çok engel aşılabilir. Ak Parti, CHP’nin de desteğini almış olacağından, çıkarılan bu yasaların toplumda kabul görmesi daha kolay olacaktır. Çünkü bu yasa değişikliklerini Ak Parti kendi başına yapmış olsa/ olsaydı , bazı kesimler tarafından “Ak Parti Anayasası, Erdoğan Anayasası” gibi önyargılı eleştiriler ile karşılaşılması yüksek ihtimaldir. Peki CHP bunu kabul eder mi?

CHP koşa koşa gelecektir. Bakmayın kamera önlerinde söylenen farklı sözlere. Çünkü CHP 65 yıldır iktidar yüzü görmemiştir. Bu fırsatı kaçırmak isteyeceklerini hiç sanmıyorum. Dile kolay 65 yıl!..

Ayrıca CHP’nin de bu koalisyon ortaklığının gerçekleşmesi durumunda kendine göre hesapları hatta farklı planları olabilir. Her iki parti de birbirleriyle koalisyon yapmanın ne kadar büyük riskler taşıdığını çok iyi bilmektedirler.Ama bunu denemek isteyecekler ve istediklerini elde edinceye kadar bu koalisyon ortaklığı devam edecektir.

Tabiri caizse her iki parti de birbirini kullanmaya çalışacak, en zeki, en ince siyasi zekaya sahip olan parti veya kişi en az hasarla bu işten sıyrılacak ve bu işin galibi sayılacaktır. Siyaset ince akıl oyunları ile doludur ve bence de tüm bunlar olağandır.

Eğer Ak Parti ile CHP arasında bir koalisyon olmayacaksa, bu AK PARTİ istemediği için olmayacaktır.

Peki tüm bunların SURUÇ ile ne alakası var diyebilirsiniz! HDP ne kadar da Çözüm Sürecinin devam etmesini ister gibi açıklamalarda bulunsa da her defasında Kandil’den tam tersi açıklamalar gelmekte, HDP de süt dökmüş kedi gibi sessiz kalmaktadır.

Yani kan dökmeye alışmış, Kürt halkını kışkırtarak yıllardır kullanmış ve tek kaynağı bu olan, bundan beslenen PKK, çözüm sürecinin devam etmesinden yana değildir.
Muhtemel bir Ak Parti-CHP koalisyonu ve devamında çözüm süreci ile ilgili atılacak adımlar PKK’nın sonu demektir.

Bu nedenle Suruç’ta patlatılan bomba gündemi değiştirebilir, bu olay nedeniyle partiler arasında yapılacak açıklamalar ile son günlerde sağlanan yakınlaşmaları sekteye uğrayabilir. Zaten, olayın olduğu ilk saatlerde CHP kanadından hükümeti suçlayan açıklamalar gelmiştir bile.

Gelelim Kafamdaki Deli Sorulara!...


AK Parti-CHP Koalisyon İhtimali Birilerini Rahatsız mı Etti?

Başbakan Davutoğlu’nun “CHP ile istikşafi temaslar başlayacaktır” demesi...Hüseyin Çelik’in “CHP ile koalisyon yürüyebilir” demesi ve bu açıklamaların yukarıda belirttiğim hususları destekler nitelikte olması durumunun ortaya çıkması... Bu gelişmelerden sonra gerçekleşen patlama tesadüf müdür?

Ve bu patlama koalisyon görüşmelerini nasıl etkiler?

Ak Parti’nin koalisyon yapacağına ihtimal vermeyenler, Ak Parti Koalisyonu konuşmaya başlayınca ne yapacaklarını şaşırmış durumdadırlar. Birileri, çözüm sürecini devam ettirme ihtimali olan bu koalisyonu başlamadan bitirme niyetinde midir? Bu niyet PKK’ya da ait olabilir, ülkenin refaha ulaşmasını istemeyen dış güçlere de...

%10 Seçim Barajının %7’ye Düşürülme Hesapları Aynı Kişilerde Panik mi Yarattı?

Neredeyse tüm seçim süreci boyunca HDP’nin barajı geçmesi için tüm odaklar bir araya gelip seferber oldular.Barajın %7’ye çekilmesiyle, HDP’nin barajı geçme problemi olmayacağından aynı desteği alamayacağını anlaması birilerini huzursuz etmiş olabilir mi?

Bu durum HDP’ye %4-%5 puan kaybettirecektir.

Çünkü HDP barajı geçsin de Ak Parti sarsılsın amacıyla HDP’ye oy veren CHP’liler ve ulusalcıların artık HDP’ye oy vermelerinin bir anlamı kalmayacaktır. Ayrıca, bir kere olsun destekleyelim diye HDP’ye oy veren Ak Parti içindeki dindar kürtlerin emanet oyu gerçek yerine dönecektir.

Gençler Hedef Haline mi Getirildi?

Patlamadan bir gün önce Suruç’ta, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın “Biz sırtımızı YPG’ye, PYD’ye yasladık” diyerek Kobani’ye gitmeyi planlayan gençleri adeta IŞİD’in hedefi haline getirmemiş midir?

Burası çok önemli bence...Gezideki yine gençler açıkca kullanılmış,ölüme sürüklenmiş midir?

Bu sorum bitmedi devam ediyor...Her türlü protesto olaylarında göstericilerin yanında yeralan , Figen Yüksekdağ ve HDP’li vekiller bir gün önce Suruç’ta olmalarına rağmen, kendileri için çok önemli sayılacak hatta her platformda dile getirdikleri KOBANİ için bir basın açıklaması yapılırken, o gençlerin yanlarında olmamaları yine mi tesadüftür?

HDP Mağduru Oynamayı Sevdi Galiba?

Selahattin Demirtaş günlerdir güvenlik açığı olduğunu,bazı olaylar olabileceğini kastedercesine, yandaşlarını,kendi tabirleriyle “kendi halklarını” silahlanmaya, kendi güvenliklerini sağlamaya yönelik çağrılarda bulunuyor.

Gerçekleşen bu patlama Selahattin Demirtaş’ı haklı çıkarmaya yönelik bir algı olabilir mi? Seçim öncesi olduğu gibi HDP mağdur gösterilmek isteniyor olabilir mi? Ama bana göre mağdur gösterilmek istenen HDP değil PKK’dır. Ve bunu HDP üzerinden yapmaya çalışmaktadırlar.

Ve yine Selahattin Demirtaş,y andaşlarına silahlanın derken, aslında uzun zamandır IŞİD ile karşılıklı savaşmaktan bir hayli zayiat veren PKK’ya katılın, dağa çıkın mı demek istemektedir?

Sonuç;

Bunlar, ülkemiz üzerinde oynanan oyunların sadece HDP-PKK tarafındaki görülmesi gereken yüzünün bir kısmıdır. Diğer şer odaklarının ülkemiz üzerindeki planlarına değinmedik bile...Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili, dört bir yanı vatan hainleri ve düşmanlarla doludur. Bu zamana kadar olduğu gibi,bundan sonra da Türk Milletinin aklı selim ile bu olaylara yaklaşacağını düşünüyorum.

Bizimle kafa kafaya yarış yaptıklarını sananlar... Hatta neredeyse burun farkıyla öne geçtiklerini düşünenler...“Biz size tur bindirdik de ondan öyle geliyor size..Farkında bile değilsiniz” Siz giderken biz dönüyorduk....OY’larınız şuanki yerinde tutunamayacağı gibi OYUN’larınız da tutmayacak...

Allah’ın izniyle!..